TORBA YASA GERİ ÇEKİLSİN
Kıdem tazminatımız ve emeklilik hakkımız bir kez daha tehdit altında. AKP TBMM Grup Başkanlığı
tarafından meclise sunulan ve AKP-MHP’li vekillerin oylarıyla komisyondan geçen yasa teklifi ile
işverenlere bol keseden teşvik dağıtılırken, işçilerin en temel hakları gasp edilmek isteniyor.
Bu yasa ile 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanların kıdem ve ihbar tazminatı hakkını ve emeklilik hakkını bir
torbaya atıp çalmaya kalkıyorlar. Yasa teklifine göre 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçiler için koşulsuz olarak
belirli süreli sözleşme yapılabilecek.
Bize “istihdam artacak” diye masallar anlatmaya kalkıyorlar, oysa tüm işçiler şunu bilir: Belirli süreli
sözleşme demek geçici işçilik demektir. Belirli süreli çalışan işçinin iş güvencesi olmaz, kıdem tazminatı
olmaz, ihbar tazminatı olmaz, emekli olması zorlaşır.
Genç işçilere ve ileri yaştaki işçilere yapılan bu ayrımcılık Anayasa’ya aykırıdır; haksızlıktır,
hukuksuzluktur, vicdansızlıktır. 25 yaş altındaki ve 50 yaş üstündeki işçilere yapılan bu ayrımcılığın
nedenini biz biliyoruz.
Yıllardır gözleri, elleri kıdem tazminatımıza uzanıyor. Onlar kıdem tazminatına göz dikince, el uzatınca
işçiler ayağa kalkıyor. Yıllardır defalarca kıdem tazminatına el uzattılar ama işçi sınıfı ayağa kalkınca
ellerini geri çekmek zorunda kaldılar. Bu kez işçileri bölerek, yaşımıza göre ayrımcılık uygulayarak kıdem
tazminatı hakkını parça parça gasp etmek istiyorlar.
Kıdem tazminatını gasp etmek için kendilerince bir yol bulduğunu sananlar işçi sınıfını hiç tanımamışlar.
Defalarca söyledik. Kıdem tazminatı bize çocuklarımızın emanetidir. Hiçbir işçi kendi çocuğunun kıdem
tazminatının gasp etmeye kalkanları affetmez. Her işçi bir gün 50 yaşına geleceğini ve o yaştan sonra
kıdem tazminatı olmayacağını bilir. Her işçi çocuğunun hakkı için daha da kuvvetli direnir.
Torba yasa adı verilen düzenleme en çok emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) olarak bilinen işçileri
etkileyecektir. Çalışma yılı ve pirim gün sayısını doldurup yaş koşulu nedeniyle bekleyen işçiler genellikle
50 yaş üzeri işçilerden oluşuyor.  Bu teklif yasalaşırsa emeklilikte yaşa takılanlar belirli süreli sözleşmeyle
çalışmaya zorlanacak ve daha güvencesiz koşullarda çalışmış olacaklar, kıdem ve ihbar tazminatı
olmayacak.
Daha da kötüsü var. Ayda 10 günün altında çalışan 25 yaş altı gençlerin emeklilik primi bile
yatırılmayacak. Yani bu çalışma süresi emekliliklerine sayılmayacak. Üç ayrı işverende, üç ayrı sözleşme
ile ayda 30 gün çalışan bir gencin emeklilik hakkı da gasp edilmiş olacak.
Kıdem tazminatımızı ve emeklilik hakkımızı torbaya atıp çalmak isteyenler, aynı torbadan işverenlere bol
bol destek ve teşvik dağıtıyor. İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları yağmalanmak isteniyor. Pandemi
koşullarında yaşam ve geçim savaşı veren biz işçileriz… İşsiz ve aşsız kalan biz işçileriz… Ücretsiz izin
adı altında açlığa mahkum edilen yine biz işçileriz… Bize ait İşsizlik Sigortası Fonundan bol keseden
destek alanlar ise patronlar. Adaletiniz batsın! Düzeniniz batsın!

İktidarın Meclise getirdiği torba öyle bir torba ki adaletsizlik dolu. Kayıt dışı işçi çalıştıran işveren mevcut
yasalarımıza göre suç işlemektedir. Ancak meclisteki yeni yasaya göre işveren suçunu kabul etmesi
durumunda af edilmekte üstüne üslük prim teşviki ile ödüllendirmektedir.
Özetlersek; bu torba yasa ile işverenlere vergi ve pirim teşvikleri artmakta, kayıt dışı işçi çalıştıran
işverenler dahi ödüllendirilmekte, işçilerin kıdem tazminatları ve emeklilik hakları parça parça ortadan
kaldırılmaktadır.
Kıdem tazminatı ve emeklilik hakkı bize çocuklarımızın emanetidir ve çocuklarımızın bu hakkını
savunmak tüm işçi sınıfının görevidir. Evet, tüm işçilerin 25 yaş altında çalışacak çocukları olacak ve
bugünün genç işçileri de bir gün 50 yaşına gelecek.
İktidarı bir kez daha uyarıyoruz: Çocuklarımızın emanetinin ve geleceğimizin gasp edilmesine sessiz
kalmayacağız!

Çocuklarımız ve geleceğimiz için direneceğiz, direneceğiz, direneceğiz!

Serkan YİĞİT

DİSK’e bağlı SOSYAL İŞ Sendikası Tokat İl Temsilcisi