İngiltere’de Alevi kurumları ve cemevleri ile birlikte gençlerin sorunlarına eğilen, onların iyi bir eğitim alıp iyi üniveristelere girmesini sağlayarak hayallerine kavuşması için mücadele yürüten Eğitimci Özcan Çelik, “Alevi dernekleri ve cemevlerinin kapılarını çaldığımızda kapılarını açtılar ve orada yaklaşık 8 yıl boyunca çocuklara matematik dersler verdik. Bu matematik dersleri sadece sayıları öğretmek üzerine değildi. Aynı zamanda onların bilinçlerini artırarak gerçekten bilim insanı olmalarını özendirecek adımlardı” diye konuştu.
https://www.youtube.com/watch?v=8MSBtaQ9nLI&feature=youtu.be
İngiltere’de Alevi kurumları ve cemevleri ile birlikte Alevi gençlerin ve çocukların sorunlarına eğilen iyi bir eğitim alıp iyi üniversitlere giderek hayallerine kavuşması için mücadele yürüten eğitimci Özcan Çelik Anadolu’nun Sesi Tokat Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulundu.
Yaklaşık 11 yıldır İngiltere’nin başkenti Londra’da çocukların daha iyi bir geleceğe sahip olması için onların yollarına ışık olmaya, önderlik etmeye çalıştıklarını dile getiren Çelik, İngiltere’ye Türkiye’deü üniversiteyi bitirdikten sonra dil okumak için gelmiş ancak büyük maddi zorluklarla karşılaşmış.
İngiltere’de hem yaşam mücadelesi hem de eğitim ile ilgili bir şeyler yapmaları gerektiğini kaydeden Çelik, “Avrupa’ya göç eden topluluklarımız biraraya gelme konusunda önemli adımlar atmışlardı. Alevi derneklerinin ve cemevlerinin kapılarını çaldığımızda kapılarını bizlere açtılar ve buralarda yaklaşık 8 yıl boyunca çocuklara matematik dersler verdik. Bu matematik dersleri sadece sayıları öğretmek üzerine değildi. Aynı zamanda onların bilinçlerini artırarak gerçekten bilim insanı olmalarını özendirecek adımlardı. Bunu da hep söyleyip ama yapmadığımız büyük üniversitlerle buluşturma ile gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.
“ÇOCUKLAR HAYALİNİ KURDUĞU BİR YERE ULAŞMAK İSTİYOR”
Çocukların gözlerini kapattıklarında hayalini kurdukları Oxford Üniversitesi’nde her yıl sınavlar yapmaya başladıklarını ve bunun büyük farkındalık yarattığını belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çocuklar hayalini kurduğu bir yere ulaşmak istiyor. Bununla ilgilide daha önce ‘1’ alırken ya da ‘C’ alırken bunu gördükten sonra ‘A’ almak için hedef kuruyor. Hayalleriniz televizyonlarda yapay olarak izlendiğinde gerçekleşmesi çok mümkün olmuyor. Ama çocuklarımız o yerde bunun oksijenini aldığında gözlerini kapatıp onun hayalini kurduklarında inanın günün sonunda o kapıya ulaşmak için elinden gelen bütün çabayı gösteriyor. Biz öğretmenler de sdadece bir üniversitenin öğretmenlik bölümünü bitirip çocuklara teknik bilgi vermiyoruz. Hayatın içindeki gündelik bilgileri bilimle ilişkilendirdiğimiz gibi bunu sınıflarımızda matematik dersi işlerken de yapıyoruz. İyi insanlar olsun istiyoruz. Çünkü bu dünyada bilim insanımız var. Ama iyi bilim insanı, topluma doğru işler yapmayı, yürürken yere tükürüp doğayı kirletmemeyi birilerini görürken selam vermeyi bilen bilim insanı da olsun istiyoruz.”
“Gençlere ve çocuklara, bir icraatta bulunurken doğaya ve yerdeki karıncaya kadar dikkat etmeleri gerektiğini öğretiyoruz” diyen Çelik, “Anadolu’da bastığınız yerdeki hayvanı düşünürsünüz ona göre basarsınız, solduğunuz havayı ona göre solursunuz. Bu temelle çocuk matematiği öğrenince gerçekten de daha doğru işler yapıyor. Başarısını sadece sayısal verilere dayandıran toplum hiçbir şekilde başarılı olmaz. Yani başarı ancak bir yere kadar götürebilir” diye ifade etti.
“ÇOK FAZLA İNTİHAR VAKKALARI GÖRDÜK”
Çok fazla intihar vakkaları gördüklerini bunun da ülkeye adepta olmaya çalışan toplumun arada kalmışlığından kaynaklandığını işaret eden Çelik, “Biz diğer ticari sektörler gibi birbirimizi kötüleyerek birbirimizle ilgili yanlış durumlar sergileyerek yükselemeyiz. Eğitim kuruluşları biraraya gelmeli çocukların geleceği için ne yapmalı diye düşünmeli. Çünkü çocukla ilgili politika yapılamaz. Çocuk üzerinden ticaret yapılamaz. Çocuk yetiştiriyoruz biz. O yüzden bunun denemesi ve şakası mevzu bahis dahi olamaz” şeklinde konuştu.
“HER ŞEY ÇOK FAZLA VE HIZLI TÜKETİLİYOR”
Toplum olarak herkesin elinden geleni yapması gerektiğini çünkü bir suyu bile kullanırken ‘benim kullandığım su ile dünyaya bir şey olmaz’ algısı ile her şeyin çok fazla ve hızlı tüketildiğini dile getiren Çelik, “Hızlı tüketen toplum eşini de hızlı kullanıyor çocuğunu da hızlı kullanıyor yani tüketiyor. Toplumun aslında parasal zenginlikten çok kaygılarını giderecek zenginliğe ihtiyacı var. Temel prensibimiz bu” dedi.
“GENÇLERE HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSMAMAYI ÖĞRETMELİYİZ”
Öğretmenlerin dilinin, dininin, ırkının, mezhebinin şeklinin olmadığını ifade eden Çelik, son olarak şunları kaydetti:
“Bütün renkteki, düşüncedeki gençlere şunu söylemek isterim; Önce iyi insan olmalı özlerini temiz tutmalı haksızlık karşısında kesinlikle susmamalılar. Bu kişi babaları da olabilir, anneleri de olabilir bunu dile getirmeliler. Anneler ve babalar da lüks evlerini bozmamak adına çocuklarının hayallerini bozmasınlar. Çocuklar alsın ellerine kalemleri inanılmaz bir şekilde karalasınlar. Çünkü çocukların hayal dünyası var. Biz maalesef modern dünyada bunu engelliyoruz ve bastırıyoruz. Çocukları dinlemeyi öğrensinler. Çünkü çocukları bir yere getiren bilgiyi depolayan biz büyükleriz. Çocuklar bir yanlış yapıyorsa bizim de mutlaka kendimizi sorgulamamız lazım.
“EN BÜYÜK YATIRIM EĞİTİME YAPILAN YATIRIMDIR”
Hartingey eski belediye başkanı Ali Gül Özbek ise başarının toplumun hizmetine sunulduğu sürece bir anlam taşıyacağını belirterek velilere ise şöyle seslendi: “En büyük yatırım eğitime yapılan yatırımdır. Eğitimden hiçbir zaman ekonomik desteği esirgemesinler. Gelecek eğitimle olur, eğitimle büyür, eğitimle başlar.”
Mahbip DİLEK/İNGİLTERE